Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş kurmaylarıyla birlikte Akdeniz ve Güneydoğu gezisi yaptı. BTP liderinin ilk durağı Adana oldu. Prof. Dr. Haydar Baş Adana'da milli mücadelenin ilk ateşini yakan isimlerden olan Şeyh Cemil Nardalı'nın konağını, türbesini ve torunları Rıfat Nardalı ve Şahap Nardalı'yı ziyaret etti. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kenti ziyaretinde misafir edildiği, milli mücadele yıllarında askeri karargah olarak kullanılan konak müzeye dönüştürülmüş durumda.
BTP Genel Başkanı aynı zamanda Cemil Nardalı'nın torunun eşi olan müze müdürü Sevda Nardalı rehberliğinde müzeyi gezdi. Adana'nın güney bölümünü düşman işgaline karşı koruyan ve zulümden kaçanlara kucak açan Cemil Nardalı, Mustafa Kemal'in emriyle kurulan Kuvay-ı Milliye birlikleriyle kendi konağında direnişe geçmişti. Ashab-ı Kehf Mağarası'na ziyaret BTP heyetinin Akdeniz gezisindeki bir diğer durağı Mersin'in Tarsus ilçesi oldu. Prof. Dr. Haydar Baş ve beraberindekiler burada Kuran-ı Kerim'de de anlatılan ve 'Yedi Uyuyanlar Mağarası' olarak de bilinen mağarayı ziyaret etti. Haydar Baş Tarsus'taki Dedeler Köyü'nde bulunan caminin altında bulunan mağarada incelemelerde bulundu. 'O ikinci bir Atatürk'tür'
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve beraberindeki BTP heyeti Tarsus'da Alevi kanaat önderleriyle de bir araya geldi. Piknik alanında yapılan toplantıda söz alan Alevi Dedesi Ahmet Özdemir ziyaretlerinden dolayı teşekkür ettiği BTP lideri için şu ifadeleri kullandı: "Atatürk'ten sonra böyle bir lider Türkiye'ye gelmedi. Bunun kıymetini bilin. Türkiye'yi kalkındıracaktır. Bu ikinci bir Atatürk'tür. Prof. Dr. Haydar Baş diğer liderlerin hiç birine benzemez. Onun için sahip çıkalım ve başa getirelim."
Alevi kanaat önderleriyle buluştuğu Tarsus'taki toplantı Hz. Ali'nin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından İmam tayin edildiği gün olan Gadir-i Hum bayramına denk geldi. Konuşmasına Gadir-i Hum bayramını kutlayarak başlayan Prof. Dr. Haydar Baş, "Gadir-i Hum ne demek? Veda haccı dönüşü Peygamber Efendimize Maide Suresi'nin 67. ayeti nazil oluyor. Ayette Cenab-ı Hak (cc), "Ey Peygamber, sana Rabbinden indirileni tebliğ et. Bunu yapmazsan, elçiliğini yerine getirmemiş olursun" buyuruyor. Bu çok muhteşem bir ihtar. Eğer sana indirileni ilan etmez isen peygamberlik vazifeni yerine getirmemiş olursun. Bu sadece Şiilerin değil, 220 Sünni alimin de kabul ettiği bir durumdur. Nedir bu? Hz. Ali'nin İmam olması.
Rasulullah Zilhicce'nin 18. günü Gadir-i Hum denen yere geliyor. Bu ayet nazil olduktan sonra bir ağaçlık bölgede duruyor ve 120 bin küsur sahabe orada toplanıyor. Onlara İmam Ali hakkında hutbe irad ediyor. Hutbenin 6 yerinde Ali'nin İmam olduğunu ilan ediyor. 1. "Ali b. Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonraki halifemdir." 2. "Allah Resulü'nün (sav) halifesi odur. Müminlerin emiri O'dur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı O'dur." 3. "Ey insanlar! Bu Ali'dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir." 4. "Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum." 5. "Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır." 6. "Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır." Şimdi işin hülasası burada. Canım bugün İmam Ali hayatta değil. O'nun varisleri varsa siz de postu kurtardınız. Bunları böyle detaylı söylemekteki kastım şudur; Çok zaman tartışma konusu oldu. Neymiş, "Hz. Ali sadece velidir ama yönetme ile alakası yoktur" söylentileri çok dolaştı. Ben de araştırdım, gördüm ki Ali'den başka halife yok. Bunu ben uydurmadım. Bakın Sünni ulemasının baş tacı ettiği İmam Gazali ne diyor? "Hilafet hususunda delil bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Cumhur Gadir-ı Hum hutbesindeki hadisin metninde tam icma ve ittifak hasıl oldu. Orada Rasulullah şöyle buyuruyor: 'Ben kimin idarecisi ve velisi isem Ali de onun idarecisi ve velisidir.'" Bunu İmam Gazali söylüyor. O da Peygamber Efendimizin dilinden konuşuyor; yani burada halife seçilen Ali'dir ve bunu da söyleyen Hatemul Enbiya Muhammed Mustafa'dır (sav). Dolayısıyla icmaya ve icma ile sabit naslara aykırı olarak teviller üretmek batıldır.
'Barışa ihtiyaç var' Konuşmasında İslam dünyasının ve Türkiye'nin de durumuna dair değerlendirmelere de yer veren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye barışa ihtiyaç olan bir coğrafyadır. Türk coğrafyası barışı yaşamaya başladığında dünya coğrafyası da bu barıştan istifade edecek, dünyaya huzur gelecek, can emniyeti, mal emniyeti, namus, din ve vicdan emniyeti dünyada tam olarak yaşanacaktır. Var mısınız bunu hayata geçirmeye" şeklinde konuştu. Dede Osman Avni Baba türbesine ziyaret Prof. Dr. Haydar Baş Adana ve Mersin'den sonra Şanlıurfa'ya geçti. BTP lideri burada Şanlıurfa'nın manevi merkezlerini ziyaret etti. Dede Osman Avni Baba Hazretlerinin türbesi ziyaret edilen mekanlar arasındaydı. Ziyaret sırasında açıklama yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "Dede Osman Avni Baba Abdurrahman Halis Talabani hazretlerinin torundur. O'nun talimatıyla Anadolu'ya gelen büyük bir evliyadır. Osmanlı döneminde savaşa gidenler bu dergahtan himmet alırlar ve savaşa öyle giderlerdi" dedi. 'Atatürk'ü ne kadar anlatsak az' BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a son haftalarda büyük ses getiren "Atatürk Vatandır" çıkışı da soruldu. Yakında Atatürk kitabının çıkacağını ifade eden Prof. Baş şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Atatürk Anadolu'nun banisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusudur. Ne kadar anlatsak o kadar az gelen çok büyük bir insandır. Atatürk'ü zamanımızda çok kötü tanıtmışlar. Dinsiz olduğunu iddia ettiler. Benim Atatürk eserim yakında çıkacak. İddia ettikleri gibi Mustafa Kemal Atatürk yok. Bir Müslüman anadan-babadan doğan, son derece dindar, asker bir Mustafa Kemal var. İnönü ile Mustafa Kemal arasında da ciddi münazaralar vardı. Sebebine gelince İnönü mandacıydı. Mustafa Kemal, İnönü kendini dinlemedi diye yerine Celal Bayar'ı getiren adamdır. İnşallah eserimde bunları çok geniş okuyacaksınız. Göreceksiniz ki eğer Mustafa Kemal olmasaydı vatan olmayacaktı, devlet olmayacaktı, millet olmayacaktı. Bunu bize hediye eden bu insanı anlamadık. Şimdi bu duvarı yıkacağız, millete atasını tanıtacağız."